07.06.2015 tarihinde YOUTHART Gençlik Sanat Araştırma ve Eğitim Derneği Başkanı olarak yapılan ropörtaj Proje Panosu websitesinde yayınlanmıştır. YOUTHART’ın websitesinde http://youthart.org.tr/genclik-projeleri-bir-tik-uzaginda.html adresinde de yayınlanmış olan içeriğe dernek sitesinden ulaşılamadığı için kişisel websitesine de eklenmiştir.
Gençlik Projeleri Bir Tık Uzağında
Murat’la sosyal girişimcilik üzerine bir kampta oda arkadaşlığımı yapmış ve dönüşüme inanmasına ve girişimciliğine hayran kalmıştım. Üç yıl önceki bu kamptan bu yana enerjisini hiç kaybetmeden birçok genci Avrupa Birliği projelerinden yararlandırarak dünyanın dört bir yanına gönderdi. Ben de alternatif arayan gençler için kendisini size takdim edeyim dedim. Keyifli okumalar!
Murat merhaba, seni biraz tanıyabilir miyiz?
Merhaba, ben Murat Akbıyık. 1984, Edirne doğumluyum. 8 yıldır İngilizce öğretmeniyim ve 15 yıldır gençlik ve sivil toplum alanında gönüllü olarak çalışmalar yürüten aktif bir gençlik çalışanıyım. Kendi şımarık tabirimle “bir öğretmenden fazlası” ya da “aktif bir dünya vatandaşı”yım 🙂
Ülkedeki en etkili gençlik örgütlerinin birinin başkanısın. Bu alana nasıl girdin?
2008 Nisan’da benim gibi aktif, girişken ve genç arkadaşlarla YOUTHART’ı kurduk ve 2011 Kasım’da dernek statüsü kazandığından bu yana Gençlik Sanat Araştırma ve Eğitim Derneği’nin başkanıyım.
Bu alana nasıl girdim? Girme diyen olmadı, ben de girdim 🙂 Şaka bir yana, keyif aldığım için, paylaşmayı, öğrenmeyi sevdiğim için bu alana girdim ve bu öğrenme ve paylaşma isteğim yok olmadıkça sanırım bu alanda olmaya devam edeceğim.
Gençlik ve sivil toplum alanındaki çalışmalara lise yıllarında başladım. İlk köy enstitülerinden olan köklü bir lisede, Kepirtepe Anadolu Öğretmen Lisesi’nde okumak bana sosyal özgüven ve girişimci ruhu kazandırdı. 2002 yılında Boğaziçi Üniversitesi’ne başladımda hem eğitimi hem de sosyal hayatı son derece doyurucu bir ortamda olmanın avantajlarını iyi kullandım diye düşünüyorum. Eğitim ve Araştırma Kulübü’ne (EREC) katıldım ve gönüllü çalışmalarda yer aldım. EREC 2003 yılında Türkiye’de Avrupa Birliği fonlarıyla gençlik değişimi gerçekleştiren ilk öğrenci kulübüdür, ve bu projede yer almaktan hep gurur duymuşumdur. “Türkiye’de Ulusal Ajansı yokken biz proje yapıyorduk” diye havasını atarım arada 🙂 2004’te Türkiye Ulusal Ajansı kurulduktan sonra AB projelerine daha fazla odaklanmaya başladım ve EREC bünyesinde AB Çalışmaları Alt Kurulu’nu kurdum, yeni projeler yazdım ve genç ve dinamik bir ekiple başarılı bir şekilde gerçekleştirdik.
2006 yılında mezuniyet yaklaşınca, çalışmalarımıza üniversiteden sonra da devam edebilmek için Euromedist Avrupa-Akdeniz Gençlik Derneği’ni kurduk. Euromedist’in kurucu başkan yardımcısı olarak projeler üretmeye devam ettim. 2008 Nisan’da YOUTHART’ı kuracak olan arkadaş grubu olarak bu dernekle yollarımızı ayırdık.
YOUTHART olarak ilk yıl İstanbul, Ankara ve Antalya’dan dinamik bir ekiple birçok proje ve etkinlik gerçekleştirdik. Yıllar içinde ekipten ayrılanlar, iş ve aile hayatına odaklandığı için yollarını ayıranlar oldu, ama biz her daim aramıza yeni gençleri katarak ve onlara da sivil toplum alanında aktif çalışmalar yürütme fırsatı vererek yolumuza devam ediyoruz.
Derneğinizin yürüttüğü projeler neler? Bunlardan kimler nasıl yararlanabiliyor?
Derneğimizin bakanlık gibi adı var maşallah 🙂 Gençlik Sanat Araştırma ve Eğitim Derneği, adındaki ciddi duruşu gençlik enerjisi ile harmanlayarak “gençler için gençler ile” sosyal ve kültürel faaliyetler yürütüyor. Çalışmalarımızın çoğu uluslararası boyutta. Özellikle Avrupa Birliği fonlarından faydalanarak gençlik değişimleri, eğitim kursları, seminerler düzenliyor, yurtdışındaki projelere genç katılımcılar gönderiyoruz. Türkiye Ulusal Ajansı tarafından Avrupa Gönüllü Hizmeti (AGH ya da EVS) Programı gönderen ve koordinatör kuruluş olarak aktediteyiz ve 2012’den bu yana Türkiye’den gençleri gönüllü hizmet çalışmaları yapmak üzere 6 aydan 1 yıla kadar süreyle Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Gerçi Mozambik’e, Endonezya’ya, Nepal’e de gençler gönderdik, ama fon Avrupa Birliği’nden 🙂
Yerelde ise Eurodesk Türkiye Temas Noktası olarak gençleri başta Erasmus+ Programı olmak üzere fırsatlar hakkında bilgilendiriyoruz, onlara proje yazma becerileri kazandırıyoruz ve aktif birer vatandaş olmaları için çalışıyoruz. Emektar bir gençlik çalışanı olarak her gün onlarca soru ve talebi yanıtlayan YOUTHART Kurucu Başkan Yardımcısı Bahadır Ülgen’in hakkını burada teslim etmek isterim. Gençlerin katıldığı uluslararası projelerin birçoğu 7-10 gün süren faaliyetler olmakla birlikte, bu projelerin hazırlanması süreci aylar alıyor ve bu süreçte Yönetim Kurulumuz ve çalışma gruplarımız özveriyle çalışıyor, sürece katkı sunuyor.
YOUTHART’ın yerelde ve uluslararası boyutta üretken ve aktif olmasındaki önemli bir etmen de dahil olduğu ağlar. YOUTHART yıllardır European Youth4Media Network, TDM2000 International Network, Ulusal Gençlik Parlamentosu ve Gençlik Örgütleri Forumu gibi önemli ağlara üye ve buradaki STK’larla etkili işbirlikleri yapıyor, projeler üretiyor.
Yerel boyutta gençlere yönelik seminerler, sohbet toplantıları, konuşma kulübü etkinlikleri, yemek, gezi gibi sosyal faaliyetler düzenliyoruz. Güncel tabirle “çerez” olarak nitelendirebileceğimiz kısa süreli ve yerel faaliyetlerimizden ziyade bizi asıl heyecanlandıran uzun süreli ve geniş kapsamlı projelerimiz. Bu projelerimiz özellikle 2-3 yıldır medya konularıyla ilgili. Örneğin, halihazırda üzerinde en çok mesai harcadığımız “Citizens Media for Intercultural and Political Dialogue” (Kültürlerarası ve Siyasi Diyalog için Vatandaş Medyası) başlıklı projemiz 15 ay sürecek. Sivil Toplum Diyaloğu III – Siyasi Kriterler Hibe Programı kapsamında Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından birlikte fonlanan, Almanya’dan ortak kuruluşlarımızla birlikte yürütmekte olduğumuz projemiz kapsamında uluslararası konferanslar, medya eğitimleri, yerel eğitimler gerçekleştiriyoruz. Online Multimedia Platformumuz (www.citizensmedia.eu) yayında ve burada birçok paylaşımlar yapıyoruz. Projemizin en somut çıktısı ise İstanbul Toplum Medyası Merkezi olacak. Çok yakında açacağımız bu merkezde başta gençler olmak üzere ilgilenen tüm vatandaşlar için medya çalışmaları yapacağız.
Bunların yanısıra, “Social & Community Media for Inclusion and Employability” (Dahil Etme ve İstihdam için Sosyal & Toplumsal Medya) başlıklı Avrupa Birliği Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Öğrenme Ortaklığı projemiz 2013 Ağustos’tan bu yana devam ediyor. Bu projemiz kapsamında imkanı kısıtlı ve özellikle göçmen kökenli bireyler için medya eğitim müfredatı geliştiriyoruz. Devam etmekte olan, Avrupa Birliği Gençlik Eylemde Programı Eylem 4.6 Gençlik Destekleri Programı kapsamındaki “Face Up Rio20+ – Youth4Media for Digital Creativity & Employability” (Başkaldır Rio20+ Dijital Yaratıcılık ve İstihdam için Youth4Media) projemize ise 2014 Temmuz’da başladık ve 2016 Temmuz’a kadar medya eğitimleri yapacağız ve bu Avrupa’nın 4 şehrinde gençlik medya inisiyatifleri kurulacak. Biz de İstanbul’da YOUTHART Media’yı kurduk ve tüm bu medya ile ilgili projelerimiz kapsamında eğitimler, röportajlar, araştırmalar ve ziyaretler yapıyoruz, çok farklı konularda videolar, yazılar ve medya içerikleri geliştiriyoruz. Bu çalışmaları koordine eden YOUTHART Başkan Yardımcısı Aykut Subaşi’nin hakkını burada teslim etmek lazım.
Ayrıca, başvurusunu yaptığımız ve fon sağlayıcı kurumlardan kabulünü beklediğimiz eğitim kursu, ortaklık kurma semineri ve medya okuryazarlığı ile digital dahil etme konularına odaklanan uzun soluklu uluslararası projelerimiz de var.
Ülkemizdeki gençlik projeleri alanında geliştirilmesini önereceğin noktalar neler?
“Eğitim şart” diyerek amiyane bir giriş yapayım 🙂 Ama eğitilmesi gereken ilk kitle gençler değil, gençlere bu projeleri, proje fonlarını sunan kurumlardaki çalışanlar, sivil toplum kuruluşlarındaki başkanlar, yöneticiler, proje koordinatörleri ve bu gençlik projelerinde yer alan gençlerin aileleri. Halbuki biz direkt gençleri eğitmeye çalışıyoruz ve proje geliştirme süreçleri bir üst aşamaya çıkamadan heba oluyor. Demem o ki, “gençlik projesi” diye bir kavram olduğunu, projelerin sadece adında değil, her aşamasında gençlerin olması gerektiğini bilmek, buna göre hareket etmek gerek. Halbuki, gençlik projeleri kapsamında ortaklık kurmak durumunda olduğumuz Avrupa’da durum böyle değil. Çok somut bir örnek olarak şunu verebilirim: Avrupa Birliği, Erasmus+ Programı kapsamında informal grupların projelerine de binlerce Euro fon verebiliyor. İnformal gruplar, yani 3-5 genç bir araya gelip, projelerini geliştirip fon talebinde bulunabiliyor ve kendi başlarına projelerini gerçekleştirebiliyor. Türkiye’de böyle bir şey tahayyül etmek mümkün mü? Gençlere karşı müthiş bir güven eksikliği var. Tabii gençlerin de inisiyatif almaları gerekiyor. Projenin ne olduğu, nasıl yapıldığı, nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda bilgi edinmeleri, kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. YOUTHART ve birçok sivil toplum kuruluşu bu konuda gençlere destek vermeye hazır. Yeter ki gençler kapıyı tıklatsın, ya da en azından oturdukları yerden Internet sitelerine tıklasın 🙂 www.youthart.org.tr ile gençlik projeleri bir tık uzakta mesela 😉
Gençlik çalışmalarını dezavantajlı gruplara nasıl yaygınlaştırabiliriz konusunda fikirlerini alabilir miyiz?
Dezavantajlı gruplar dokunulmaz ilan edildiği sürece bu çok zor. Neredeyse tüm dezavantajlı gruplar belli bakanlık, kurum ve kuruluşlarca sahiplenilmiş ve bürokrasi kalelerini yıkıp da bu dezavantajlı gençlere ulaşmak çok zor. Öksüz ya da yetim çocuklar, engelliler, yaşlılar, hastalar, vs hepsi gençlik çalışmalarının hedef kitlesini oluşturuyorlar, ama her biri ayrı bir kurum tarafından dokunulmaz kılınmış durumda. Mesela bize bazen İstanbul’un banliyö bölgelerindeki okullarda görev yapan öğretmenlerden talep geliyor, “gelin okulumuzda öğrencilerimizi bilgilendirin” diyorlar. Ama okul müdürü bir yandan, il ya da ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü bir yandan, bunlarla yazışmak ve onay almak için harcadığımız süre ve enerji, vereceğimiz eğitimde harcayacağımız süre ve enerjiden daha fazla oluyor; komik hatta trajikomik oluyor 🙂 Öte yandan, toplum tarafından tamamen dışlanan, sahipsiz olan ve bir nevi yok sayılan dezavantajlı gruplar da var, mesela uyuşturucu bağımlıları, cinsel tercihleri nedeniyle dışlananlar, mülteciler, vs. Bu kitlelere ulaşmak da çok zor. Önceki yıllarda mültecilerle bir çalışma yapmak istediğimizde Taksim Tarlabaşı sokaklarımızda yaşadığımız korku dolu anları burada anlatmak zor 🙁 Tabii ki gençlik çalışmalarının dezavantajlı gruplara yaygınlaştırılması gerekiyor, ama bunun için yapılması gerekenler sivil toplumun çok üstünde, devlet politikası olarak belirlenmeli ve gençlik çalışmalarını bu dezavantajlı gruplara ulaştırmaya çalışan sivil toplum örgütlerinin ve kişilerin önündeki bürokrasi kaldırılmalı. Yoksa biz Don Kişot’un yeldeğirmenleriyle savaştığı gibi bürokrasi ile savaşmaya devam ederiz…
Gelecekte yapmak istediğin projeler neler?
Bazen arkadaşlarla sohbet ederken espri konusu oluyor bu. Baktığımız her şeyden, konuştuğumuz her konudan bir proje çıkıveriyor. Aslında bu, yetişkin bir sivil toplum çalışanının en belirgin, hatta standart özelliği bence 🙂 Bizler sorunlu insanlarız çünkü. Etrafımızdaki sorunları gören ve bunlara çözüm sunmak için projeler geliştiren, gönülden çalışan insanlarız. Benim de yapmak istediğim projeler var elbet. Zaten, genel boyutta Türkiye’deki toplumsal sıkıntıların aşılması için ve özel boyutta YOUTHART’ın daha kurumsal bir yapıya sahip olması için yeni projelere her zaman ihtiyaç var. Avrupa ile Türkiye arasında sivil toplum diyaloğunu arttıracak, gençlere keyifli zaman geçirmenin ötesinde yeni bilgi ve birikimler kazanma fırsatı sunacak projeler var düşündüğüm. Daha ziyade eğitim alanına odaklanılması gerektiğini düşünüyorum. Mesela, Avrupa’da eğitimde başarılı ülkelerin eğitim sistemlerini inceleyebileceğimiz projeler, Avrupa kültürünü daha iyi anlamamızı ve Avrupalıların da Türkiye’yi daha net tanıyabilmelerini sağlayacak kültürlerarası öğrenme projeleri, gençlerin ve imkanı kısıtlı bireylerin fiziki olarak sağlamakta zorlandıkları topluma dahil olma süreçlerini en azından digital olarak yapmalarını sağlayacak medya projeleri gerçekleştirmeyi düşünüyorum. Bu proje fikirlerimin birçoğu çevremdeki gençlik çalışanlarıyla paylaşılmış durumda ve detayları telefonumdaki not defterine işlemeye devam ediyorum 🙂 Ama gelin görün ki, bir insan olarak her şeye yetmek kolay değil. Zaten çok şeyi yapmaya çalışırken genelde hiçbir şey yapamıyor insan. Belki de en iyi proje kendimi klonlamak :)) Bir Murat işe gidip çalışırken, günlük hayata dair zorunlulukları yerine getirirken, diğer Murat da gençlik ve sivil toplum alanında projelerini başarıyla gerçekleştirmeye devam eder :)))
İçten yanıtların için teşekkürler.
Ben teşekkür ederim. Öğrencilerime hep derim; “güzel sorular güzel cevaplar getirir”. Böyle güzel sorular olunca yanıtlamak benim için de büyük bir keyifti. Umarım okuyanları sıkmamışızdır 😉
Sosyal faydalı günler dilerim!
Not: Bu röportajın yapılması esnasında beni ritim ve enerji vererek destekleyen winamp playlistime teşekkür ederim 🙂
Röportaj: Abdullah OSKAY, Proje Panosu
07 Haziran 2015
23.10.2024 tarihli güncelle:
Güncel proje duyurularını takip etmek için Facebook’taki Erasmus+Türkiye grubuna katılabilirsiniz.